Keine exakte Übersetzung gefunden für قُرَّة الماء
Übersetzen Türkisch Arabisch قُرَّة الماء
Türkisch
Arabisch
relevante Treffer
-
birikinti (n.)mehr ...
-
kaparo (n.)mehr ...
-
telve (n.)mehr ...
-
mevduat (n.)mehr ...
-
posa (n.)mehr ...
-
tortu (n.)mehr ...
-
soğuk (adj.)mehr ...
- mehr ...
-
tere (n.)mehr ...
- mehr ...
-
karasuları (n.)mehr ...
-
miyavlamak (v.)mehr ...
-
su (n.)ماء {ج مياه}mehr ...
-
kabarcık (n.)mehr ...
-
uğultu (n.)mehr ...
- mehr ...
- mehr ...
- mehr ...
- mehr ...
- mehr ...
- mehr ...
- mehr ...
- mehr ...
- mehr ...
- mehr ...
- mehr ...
- mehr ...
- mehr ...
- mehr ...
- mehr ...
Textbeispiele
-
"Bir başka rüya..." SU DEĞİRMENİ KÖYÜقرية طواحين الماء
-
Suyumuz olduğu müddetçe doğru düzgün yaşayabiliriz.طالما لدينا ماء, لدينا قرية.
-
Afrika’daki köylerin, temiz içme suyuna kavuşmasını sağlayacak.وهذه سيعطي ماءً نظيفا للقرى في أفريقيا
-
Gitmek isteyebileceğin bir yere değil.تلك القرية لم تحصل على ماء لسنة
-
Ve bu da bir köye sonsuza kadar... ...temiz su kaynağı sağlamaya yeter.وهذا يكفي لإطعام قرية مع مصدر ماء نظيف للأبد
-
Söylentideki su altı köylerini araştırmak üzere... askerlerim bataklığı araştırmak üzere.قواتي في الموقع للبدء بتفتيش المستنقعات لهذة القرية الموجودة تحت الماء
-
Askerlerim, söylentideki su altı köylerini araştırmak üzere bataklıkta hazır bekliyor.قواتي في الموقع للبدء بتفتيش المستنقعات لهذة القرية الموجودة تحت الماء
-
Köyü sel bastığında, gözlerinin dolduğunu gördüm... ...ve herkes yer değiştirmek zorunda kaldı.لقد رأيتُ الدمع في عينيك عندما غمر الماء القرية وهجّر أهلها
-
- Onlara su getirerek mi? - Evet. Bunu bir dergide okumuştum.ان تحضر لهم كأس من الماء ؟ - أجل قرأت ذالك في مجلة -
-
Onlarla , içinde bereketler yarattığımız kentler arasında , açıkça görünen kentler var ettik ve bunlar arasında yürümeyi takdir ettik : " Oralarda geceleri ve gündüzleri güven içinde yürüyün " ( dedik ) .« وجعلنا بينهم » بين سبأ ، وهم باليمن « وبين القرى التي باركنا فيها » بالماء والشجر وهي قرى الشام التي يسيرون إليها للتجارة « قرى ظاهرة » متواصلة من اليمن إلى الشام « وقدرنا فيها السير » بحيث يقيلون في واحدة ويبيتون في أخرى إلى انتهاء سفرهم ولا يحتاجون فيه إلى حمل زاد وماء أي وقلنا « سيروا فيها ليالي وأياما آمنين » لا تخافون في ليل ولا في نهار .